Ankara JUG Mart 2013 Etkinliği
Ameleler,
Ankara JUG Mart etkinliğine rahatsızlığım sebebi ile katılamadım. Galiba, şimdiye kadarki en popüler etkinliği kaçırdım. Yine de, blog yazısı eksik olmasın diye, etkinliğe katılan arkadaşlarımdan görüşlerini yazmalarını rica ettim. İki kişiden bir ses çıkmadı, fakat bu çağrıma cevap veren Erkan Taşkın’a teşekkür ediyor ve yazısını paylaşıyorum.
Ankara JUG 2013 Mart ayı etkinliğinin bu güne kadar katıldığım Ankara JUG etkinlikleri içinde en çok keyif aldığım etkinlik olduğunu açıkça söyleyebilirim. Önceki etkinlikler de elbette ki güzeldi ama Amerika’da Silikon Vadisi’nde yıllarca çalışmış, sektörde oldukça tecrübeli Hale Hanım’ın eğlenceli sunumuyla Mart ayı etkinliği farklı bir boyut kazandı bence 🙂
Peki etkinlikte ne oldu da bu kadar beğendin, keyif aldın derseniz biraz açıklamaya çalışayım. Öncelikle Hale Hanım Silikon Vadisi’nde, yani teknoloji işlerinin en üst seviyeye ulaştığı bir yerde, 10-15 yıl çalışmış, sektörde oldukça tecrübeli bir kişi. Yaklaşık 1.5 saat süren sunumunun başında iş hayatının kısa bir özetini yapıp bulunduğu yerlerden bahsetti. Ardından son 2-3 yıldır görev yaptığı şirketin ve içinde yer aldığı projenin evrimleşme hikayesini anlatmaya başladı. Çalışmakta olduğu şirketin okullarda kullanılan, install edilen offline bir ürünleri varmış. Bu ürünü online, daha fazla insan tarafından kullanılabilir, raporlarına ulaşılabilir bir hale getirmeye çalışmışlar. Projeye başladıklarında önlerinde 1 yıl gibi kısa bir süre varmış, şirketlerindeki yönetim kadrosu ve pazarlama ekibi ile yaptıkları toplantı sonunda 1 yıllık sürede yapabilecekleri, katma değeri yüksek olacak parçaları seçip (bazı parçaları ileriki süreçte yapmak üzere ertelemişler) işe koyulmuşlar. 1 yıl içinde yaşadıkları zorlukları, kullandıları teknolojileri, minimum maliyetli testleri tamamlamak için şirketteki pazarlama ekibi dahil nasıl kullandıklarını motive olmak için yaptıkları küçük şeyleri çok hoş bir dille bize anlattı. Aklımda kalan bir örneği de paylaşayım; projelerinin kod adı Everest olarak belirlemişler. Projenin son aylarına doğru işler sıkışmaya başladığı zamanlarda, her gün masalarında farklı farklı notlar/eşyalar bulmaya başlamışlar. Bir gün bir Everest dağı biblosu ve altında bir not “zirveye az kaldı, dayanın”, başka bir gün everest resimli kupa… 🙂 Böyle birşey çok hoşuma gitti benim.Bu konuşmaların içinde elbetteki teknik konulara da girdik, hangi teknolojileri kullandılar, süreç yönetiminde hangi araçlar kullanıldı, Agile, Scrum konularından da konuşuldu.Güzel sunumu için Hale Hanım’a ve bu etkinliği gerçekleştiren Ankara JUG ekibine de teşekkür ediyorum 🙂